Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Prof. Dr. İnan: 2000’den önce doğan insanlar yurtlarında mülteci duruma düştü

Birlik Vakfı Erzincan Şubesi tarafından on beş günde bir gerçekleştirilen “Şehir Okumaları” konferanslarının üçüncüsü Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan İnan’ın katılımıyla gerçekleşti. İnan’ın üç başlık altında gerçekleştirdiği konferans yoğun ilgi görürken Prof. Dr. Kenan İnan, “2000’den önce doğan insanların yurtlarında mülteci duruma düştüklerini, kendi kültür çevrelerinde yaşayamamaktan dolayı mutsuz olduklarını” ifade etti.

Birlik Vakfı Erzincan Şubesi

Haber: İbrahim Gürler 

Birlik Vakfı Erzincan Şubesinin düzenlediği “Şehir Okumaları” programları devam ediyor. Bu programlar çerçevesinde üçüncüsü düzenlenen konferansa Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan İnan katıldı. Avrasya Üniversitesi Rektörü İnan “Gelenek ve Modern Arasında Şehir ve İnsan” konusunu anlattı. Yoğun katılımın olduğu konferansını üç ana başlıkta sunan Kenan İnan, önce Kâinat ve İnsan konusunu anlattı. İnsanın nasıl bir varlık olduğuna, nasıl yaşadığına, tabiatının ne olduğuna değinerek, insanın sosyal bir varlık olduğu, cem olarak yaşamak zorunda olduğu, niçin birbirlerinin yardımına muhtaç olduğunu Nasıruddin Tusi’nin şu sözleriyle ifade etti “… Demek lazımdır ki, herkes kendi yiyeceğini, elbisesini, evini ve silahını hazırlamak durumunda olsaydı, mesela önceden marangozluğu ve demirciliği öğrenmesi gerekirdi. Bundan başka diğer sanat ve meslekleri de öğrenecek sonra kendi hayatına sıra gelecekti ki bu müddet zarfında o, yemeksiz yaşayamayacağı için helak olur, bütün ömür sıkıntı ve ıstıraplar içinde geçer ve bu gibi görevlerin hiçbirini gereği gibi yerine getirmeyi de başaramazdı” dedi.

Ardından “Gelenek ve Gelenekle Durumumuz” konusuna değinen Prof. Dr. İnan; “Gelenek anlayışımızın sağlıklı bir bakış açısına oturmadığını, geçmiş anlayışımız ve eskiye olan duyarlılığımızın tekrar gözden geçirilmesini, geleneği neden terk ettiğimizi kendimize sormamız gerektiğini, batı dünyası ya da moderni temsil ettiğini düşündüğümüz toplumların gerçekten geleneklerini bırakıp bırakmadıklarını, bir şekilde yaşatıyorlarsa da gözlemlememiz gerektiğini ifade etti. Avrupa’nın birçok şehrini gezdiğini ve bu şehirlerin eskiyi yaşattığını bizzat müşahede ettiğini, 1699 Karlofça antlaşmasında Osmanlı heyetindeki Rami Mehmet Paşa’nın masada bağdaş kurarak oturduğunu, yenik olduğumuz bir masada bile masaya sedir getirtecek kadar geleneğinden ödün vermeyen bir geçmişimiz olduğunu” anlatttı. Ahmet Haşim’in ‘Müslüman Saati’nden alıntı ile devam ettirdiği sunumunu yine Ahmet Haşimin “…Çölde yolunu şaşıranlar gibi biz şimdi zamanın içinde kaybolmuş kimseleriz.” dizeleriyle sürdüren Prof. Dr. Kenan İnan, konuşmasının 3. Bölümünde “Şehir ve Biz” başlığı çerçevesinde geleneksel şehir hayatı ve mahalle, mahallenin mimari yapısı, toplumsal uzlaşma ve karşılıklı hakların korunarak şekillendiği mahalle kavramını anlattı.

Turgut Cansever’in “İnsanın, hayatını düzenlemek üzere meydana getirdiği en önemli ve en büyük fiziki ürün ve insan hayatını çerçeveleyen yapı’nın şehrin imajı” olduğunu, şehrin “İslam kültürlerinde cennet tasavvurunun bir yansıması ve dünyayı güzelleştirmek için vücuda getirildiği, inanç sahibi her insanın ulaşmayı ümit ettiği cennet kavramı İslam toplumlarının hayatlarına dair çerçeveleri belirler” sözleriyle devam ettiren İnan, yine Turgut Cansever’in düşüncesinin tüm kâinatın Allah tarafından insanoğluna emanet edildiği, onun hüsnü muhafazasında ve güzel hale getirilmesinde toplumların, dolayısıyla bireylerin ortak sorumluluğu bulunduğu şeklinde özetlenebilecek basit bir temel kabulün bulunduğu, onun düşüncesinde korumak ve güzelleştirmek gibi anahtar kavramların yer aldığı, insana, dünyaya ve varlığa dair bütüncül telakkinin mimariye ve hayatın her alanına nasıl uygulanacağının, Osmanlı evinden ve şehrinden yola çıkılarak sonsuzluğu, sınırsız mekânı temsil eden bir mimari anlayışını örneklerle sundu.

Şehirlerimizin hafızasına ne kadar bağlı olduğunu, genç, orta ve yaşlı kuşak arasında kültür bağının oluşturulması gerektiği ve bunun temsili mekânlar ile kültür köprüsü kurulması suretiyle sağlanacağına değinen Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan İnan,  “2000’den önce doğan insanların yurtlarında mülteci duruma düştüklerini, kendi kültür çevrelerinde yaşayamamaktan dolayı mutsuz olduklarını” ifade etti.

Birlik Vakfı’nda gerçekleştirilen sunum sonrası dinleyicilerin soru-cevap ve görüşlerinin ifade edildiği “Şehir Okumaları-3” programı yoğun ilgi ve katılım gördü. 15 günde bir yapılmaya devam edecek olan okumaların şehre katkısı ve şehirle ilgili tasavvurun düzeltilmesi için herkese görev düştüğü, duyarlı ve sorumluluk sahibi bireyler olarak yaşadığımız mekânın şekillenmesinde herkese pay düştüğü tespitleriyle sona erdi.

SLOT GACOR
https://skyturtle.org/ TERMINALBET SLOT GACOR TERPERCAYA LINK LOGIN POCARI4D SITUS LOGIN POCARI4D SITUS POCARI4D ONLINE LINK RESMI TERMINALBET LINK LOGIN TERMINALBET LINK DAFTAR TERMINALBET LINK ALTERNATIF TERMINALBET LINK TERMINALBET LOGIN POCARI4D POCARI 4D SITUS RESMI POCARI4D SITUS DAFTAR POCARI 4D POCARI4D: Situs Toto Terpercaya Dengan Pasaran Togel LINK UTAMA TERMINALBET