Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Büyük şehirler artık insanları yoruyor

Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde 5 keçi alarak hayvancılık işine başlayan Emine Özer, 9 yılda girişimci bir kadın olarak kat ettiği yolda 60 keçisi, 70 keçi yavrusu ve 3 dondurma makinesi bulunuyor. Üreten toplum gelişir, üretimin olduğu yerde bereket olur, istiyorum ki herkes bir şeyler üretsin diyen Özer, Şehirde beni saraya koysanız ben keçilerle, tavuklarla, tarlayla bahçeyle uğraşmayı tercih ederim. Büyük şehirler artık insanları yoruyor dedi.

Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde 5

Haber: İbrahim Gürler

Ekonomik kriz ve işsizlikten dert yananların sayısının her geçen gün arttığı ülkemizde ekmeğin peşinde koşanlar bir şekilde kendilerine iş ve ekmek kapısı bulabiliyor. Bu duruma en güzel örnek ise Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde 67 yaşında gençlere örnek olmak istiyorum diyen Emine Özer,  Köye geldiğimde hiç kimse hayvan beslemiyordu, ekim yapılmıyordu. Burada tarla ektim ve herkese ekmelerini söyledim. Şimdi çok şükür köyde ekilecek yer kalmadı. Bir kaç tane de küçükbaş sürüsü oldu. Gençlerin, eli iş tutanın, gücü olanın çalışması taraftarıyım, boş oturmayı sevmiyorum.” Dedi

Ankara’dan Kemaliye’ye kesin dönüş yapan Eminer ve Fikret Özer çifti, Dar gelirli kadınların küçük sermayelerle desteklenerek gelir getirici faaliyetlerde bulunması amacıyla geliştirilen Türkiye Grameen Mikrofinans Programı ile 9 sene önce tanıştı. 

Eminer Özer 2010 yılında aldığı Bin lira Mikrokredi ile 5 keçi alıp “Hayallerim var, işimi büyüteceğim” dedi ve 9 sene içinde o 5 keçi, 60 keçiye çıktı. Küçük bir çiftlik kuran Özer, Keçinin sütü ile de dondurmaya yaparak hem eşine yardımcı oluyor hem de aile bütçesine katkıda bulunuyor.

Pastane yakınındaki bir alanda beslediği keçilerinden elde ettiği süt ile dondurma yaparak geçimini sağlayan Özer, sabah erken saatlerde keçilerin yemlerini verip sağım işini yapıyor.

Sağdığı sütü pastaneye götürüp süzen Emine Özer, daha sonra sütü kaynatıp dondurma üretimine başlıyor. Özer, ürettiği dondurmayı pastanesindeki müşterilerinin yanı sıra çevre illerde de satıyor.

9 yıl öncesinde 5 keçi ve bir dondurma makinesi alarak pastanede dondurma yapımına başlayan Özer’in bu günlerde 60 keçisi, 70 keçi yavrusu ile 3 dondurma makinesi bulunuyor.

Pastane yakınındaki bir alanda beslediği keçilerinden elde ettiği süt ile dondurma yaparak geçimini sağlayan Özer, sabah erken saatlerde keçilerin yemlerini verip sağım işini yapıyor.

Sağdığı sütü pastaneye götürüp süzen Emine Özer, daha sonra sütü kaynatıp dondurma üretimine başlıyor. Özer, ürettiği dondurmayı pastanesindeki müşterilerinin yanı sıra çevre illerde de satıyor.

ELİ İŞ TUTANIN, GÜCÜ OLANIN ÇALIŞMASI TARAFTARIYIM

Emine Özer, yaptığı açıklamada, ürettiği dondurmayı satarak geçindiğini anlatarak, şunları dile getirdi:

“Keçi sütünden dondurma, peynir ve künefe yapıyoruz. 67 yaşındayım ve gençlere örnek olmak istiyorum. Köye geldiğimde hiç kimse hayvan beslemiyordu, ekim yapılmıyordu. Burada tarla ektim ve herkese ekmelerini söyledim. Şimdi çok şükür köyde ekilecek yer kalmadı. Bir kaç tane de küçükbaş sürüsü oldu. Gençlerin, eli iş tutanın, gücü olanın çalışması taraftarıyım, boş oturmayı sevmiyorum.” Dedi

ÜRETİMİN OLDUĞU YERDE BEREKET OLUR

Üreten toplum gelişir, üretimin olduğu yerde bereket olur, istiyorum ki herkes bir şeyler üretsin diyen Özer, Ankara’da 45 sene kaldım. Eskiden keçilerimiz koyunlarımız vardı. Ankara’da 45 yıl bu işten uzak olmama rağmen geldim hiç yabancılık çekmedim. Şehirde beni saraya koysanız ben keçilerle, tavuklarla, tarlayla bahçeyle uğraşmayı tercih ederim. Büyük şehirler artık insanları yoruyor.”

Özer, bulundukları köyün Erzincan’ın en uçtaki ve Malatya sınırı yakınında yer alan köyü olduğunu anlatarak, ürettikleri dondurma ve diğer ürünleri çevre illere de satarak geçindiklerini aktardı.

BİR MAKİNE İLE BAŞLADIK

Emine Özer’in 75 yaşındaki eşi Fikret Özer ise işin mimarı eşinin olduğunu söyleyerek, “Eşim köye gezmeye gelirken bana ‘3-5 kilogram sütten dondurma yapacak malzemeyi hazırla ben orada misafirlerimize ikram ederim’ diyordu. Dondurma üretimimiz böyle başladı. 3-5 kilo dondurma yapacak malzemeyi hazırlayıp eşime veriyordum, eşim burada keçi sütünden dondurma yapıyordu fakat talep artınca eşime makine göndermek mecburiyetinde kaldım. Köyde bir makine ile başladık sonra talebi karşılayamaz hale geldik’’ dedi.

EMİNE HANIMA DESTEĞİMİZİ HİÇ KESMEDİK

Ayten Coşkun Eğin Başpınar Kemaliye Mikrofinans Şube Yöneticisi Hatice Mavuş  ise  Mikrokredinin amacının kadınları koruyarak onların iş hayatına atılmasını sağlamak olduğunu söyledi. Kadınların ekonomik hayata katkı sunmasını ve üretken bireyler olmasını hedeflediklerine işaret eden Mavuş, “Mikro ölçüden başlayıp makro boyutlara doğru yatırım yapmalarını amaçlayan program kapsamında Emine hanım 2010 yılında 1000 TL mikrokredi kullandı, her yıl işini büyüten Emine hanıma bizde desteğimizi hiç kesmedik 9 yılda toplam 29 Bin TL mikrokredi kullandırarak Girişimci bir kadın olmasına destek olduk’’ dedi.