Nöbetçi Eczaneler
2018 yılı değerlendirme toplantısına, Türkiye Kamu Sen Erzincan İl Temsilcisi ve Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Kemal Kütük, Türkiye Kamu- Sen Erzincan İl Temsilciliğine bağlı Şube Başkanları katıldı.
2018 yılı değerlendirme toplantısı hakkında açıklamalarda bulunan Türkiye Kamu Sen Erzincan İl Temsilcisi ve Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Kemal Kütük, konuşmalarına bundan 104 yıl önce kaybettiğimiz Sarıkamış şehitlerimizi rahmet minnet ve saygıyla yâd ederek başlamak istiyorum dedi.
MEMUR ENFLASYON KARŞISINDA EZİLMİŞTİR
Kamu çalışanları 2018 i huzursuz, mutsuz, umutsuz ve ekonomik kayıplarla kapamışlardır diyerek açıklamasını yapan Kütük; “Geçtiğimiz hafta enflasyon rakamları açıklandı. Buna göre enflasyon geçtiğimiz yılının aralık ayına oranla yüzde 4 azalma göstererek 20,3 olarak belirlenmiştir. Bu belirleme tüm kamu çalışanlarına inandırıcı gelmemektedir.
Bilindiği üzere toplu sözleşmede 2018 yılının 1. Dönemine %4 ikinci dönemine yüzde 3,5 zam ve + enflasyon farkı eklenecektir. Dolayısıyla 2018 yılının 2. Yarısı için yüzde 6,7 zam verilmesi gündeme gelmiştir. Yani 2. Dönem için yüzde 4 zam yüzde 6,7 enflasyon farkı toplamda yaklaşık yüzde 10,7 zam verilmesi söz konusudur.
Ne yazık ki Biz kamu çalışanları olarak 2018 in 2. Yarısında yani temmuzdan aralık ayına kadar yüzde 6,7 lik farkı alamadık. Kamu çalışanları olarak bu farkı kayıp olarak kapadık. Gerçek olmayan rakamların bile altında ezildik. Hükümetimizin bu kayıplarımızı kapası hepimizin ortak beklentisidir. Gelir vergisi matrahlarının düşük olması sebebiyle birçok kamu çalışanı mayıs ayı itibarı ile yüzde 20 lik vergi dilimine girdiği eylül ayı itibarı ile de yüzde 27 lik vergi dilimine girdiği gözlenmekte bu alanda da çok büyük kayıpları olduğu gözlenmektedir. Sağlık çalışanları aylardır döner sermaye ücretlerini alamamaktadırlar. Bu sorununda en kısa zamanda çözümünü beklemekteyiz.
ASGARİ ÜCRETİ YETERLİ GÖRMÜYORUZ
Asgari ücretin 2020 TL olması bu günkü gerçek enflasyon şartlarında bir takım çevrelerce çok iyi olduğu söylense de çok iç açıcı değildir. Asgari ücret bu günkü şartlarda en az 2400 TL olmalıdır.
24 Haziran 2018 genel seçimlerinden önce Sayın Cumhurbaşkanımızın söz verdiği öğretmen, imam polis ve hemşirelere verilmesi öngörülen 3600 ek gösterge verilmemiş, sadece öğretmenler yüz günlük eğitim programı içerisine alınmıştır. Aslında ek göstergenin sadece bunlara değil tüm kamu çalışanlarına kademeli olarak verilmesi iş yeri huzuru ve sosyal devlet anlayışı içerisinde daha uygun olacaktır.
Kurumlarda ne yazık ki sendikal siyasal dinsel ayrıştırmalar devam etti. Bu da maalesef her geçen gün insanlar arasında ayrışmaya kopmaya, birlik beraberliğin bozulmasına sebep olmaktadır.
SÖZLEŞMELİ DEĞİL KADROLU ALIM İSTİYORUZ
Geçtiğimiz aylarda alan değişikliği gündeme gelmiştir. Öğretmenlerin alan değişikliği tam bir fiyasko olmuştur. Alan değişikliğini açıp kadro açmamak çeşme yapıp su vermemeye benzedi. Bu dönemde kamu çalışanlarını huzursuz eden bir diğer konu sözleşmeli memur alımlarıdır. Devletimizin bu konuda daha duyarlı olmasını tüm kamu çalışanlarını sözleşmeli değil kadrolu olarak ataması doğru bir yaklaşım olacaktır.
MÜLAKAT TORPİL DEMEKTİR
Mülakatla sözleşmeli öğretmen atamak ayrı bir sorundur. Sınavların merkezi sistemle yapılması ancak güvenlik soruşturmalarının çok daha kapsamlı yapılması olabilecek sıkıntıları önleyecektir. Yönetici atamalarında da mülakatlar hala devam etmektedir. Mülakatla öğretmen memur idareci atamak çalışanlar arasında huzursuzluk yaratmaktadır. Mülakatla yapılan her türlü atamalarda torpilin önünü açacak, liyakat yok olacaktır.
ÜCRETLİ ÖĞRETMEN ÇALIŞTIRMAKTA AYRI BİR SORUNDUR
Ücretli öğretmen çalıştırmakta ayrı bir sorundur. Türkiye genelinde yaklaşık 70 Bin ücretli öğretmen çalıştırılmaktadır. Oysaki Sayın Milli Eğitim Bakanımızın 97.000 öğretmene ihtiyaç olduğu söylemiştir. Ücretli öğretmenlerin ders ücretlerinin artırılması sorunu çözmez bilakis artırır. Bu nedenle eğitimde kalite istiyorsak öğretmen alımlarını sözleşmeli ya da ücretli değil kadrolu öğretmenler atayarak elde edeceğimiz bir gerçektir. Sözleşmeli öğretmenlerin daha önce 4+2 olan istihdamı yeni bakanımız sayesinde 3+1 olarak yeniden düzenlenmiştir. Ancak bu da sorunu çözmez. Eşler ailelerinden kilometrelerce uzakta çalışmak zorunda kalmışlardır. Kaldı ki anayasanın aile bütünlüğünü koruma ilkesine ters düşmektedir. Aile bütünlüğü mutlaka korunmalıdır. İlimiz genelinde en önemli sorun olarak şeker fabrikasının satışıyla ortaya çıkan sorunlardır. Bu alanda istihdam edilen personelin bir kısmının mecburen emekli olduğu bir kısmının da diğer kurumlara geçiş yaptığı gözlenmektedir. Ayrıca satış kapsamı dışında kalan makina fabrikası çalışanları ayrı bir mağdur edilmektedir. Fabrikayı alan şirket makine fabrikasının elektriğini kestiği, kaloriferinin kapadığı söylenmektedir. Ayrıca geç vardiyalarda çalışanların servis olmadığından büyük sıkıntılar çektiği bilinmektedir. Yani özetle hem köylüler hem işçiler hem memurlar büyük sorunlarla karşı karşıya bırakılmış mağdur edilmişlerdir.
ADALET VE LİYAKAT İSTİYORUZ
Biz kamu çalışanları olarak devletimizden hükümetimizden yüzde 26 zam istemiyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücret istiyoruz. Biz birilerinin hakkını yiyerek bir yerlere gelmek istemiyoruz. Adalet ve liyakat istiyoruz. Biz insanlarımızın ayrıştırılmasını değil ülkemizin birlik ve beraberliğinin ebediyen sürmesini istiyoruz. Biz gerçek anlamda yeni kapı ruhunu istiyoruz.
10 Ocak dünya gazeteciler gününüzü de şimdiden kutluyorum diyen Kütük, çalışmalarınızda başarılar kolaylıklar diliyorum” ifadelerini kullandı.
