Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ahde vefa buluşmalarında iz bırakanlar anlatıldı

Erzincan Kent Konseyi tarafından hazırlanan Ahde vefa buluşmaları kapsamında Erzincan medyasında iz bırakanlar konuşuldu. Erzincan’da uzun yıllar gazetecilik yapan ve 2 yıl önce aramızdan ayrılan Özsöz Gazetesi Kurucusu Kazım Erdem Özsoy'u anlatan Fevzi Sarıçiçek, ‘‘Söz konusu Erzincan olunca gözünü budaktan sakınmazdı. Erzincan onun zayıf noktasıydı’’ diye tanımladı.

Erzincan Kent Konseyi tarafından

Haber: İbrahim Gürler

Erzincan Kent Konseyi Erzincan’ın kültürüne, sanatına ve değerlerine sahip çıkmak amacıyla bu alanda iz bırakanları, yeni nesillere aktarıyor.  Erzincan Belediyesi çok amaçlı salonda gerçekleşen Ahde vefa buluşmalarına Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, Erzincan Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Halil Odabaş, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Çağlayan Aydın, BBP İl Başkanı Tolga Altınoluk, Kent Konseyi yönetim Kurulu üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

ÇİVİSİ ÇIKMIŞ BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ

Toplantının açılış konuşmasını yapan Erzincan Kent Konseyi Başkanı Hikmet Köksal,  Konseyin 2020 yılında yapacağı projelerden bahsetti.  Köksal, ‘‘Bu buluşmalar, özellikle eski Erzincan kültürünün yaşaması ve yeni nesillere aktarılması açısından önem arz etmektedir. Atasını tanımayan yeni nesillere ne verebilir, atasını tanımayan hangi kültüre emanet olacakta yeni genç nesillere transfer edecek. Dünya eski dünya değil,  çivisi çıkmış bir dünyada yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz Dünyanın adı haz ve hız çağıdır. Akıl almaz süratle gelişen teknoloji, sanayi devrimi, iletişim ve haberleşmedeki sosyal medya atılımı çılgınca her şeyi silip süpürdü. Sınırları ortadan kaldırdı.  Bildiğimiz coğrafya kitaplarındaki sınırlar artık sadece kağıt üstündedir. Kültürler sanayiler insanlar artık geçişkendir, bunun ortaya çıkardığı tahribat karşında Milletler Ülkeleri yönetenler kafasını ellerinin arasına alıp benliğimizi kültürümüzü nasıl muhafaza edebiliriz diye bir telaş içine düştüler dedi.

Daha sonra ise iz bırakanlar sırasıyla katılımcılara anlatıldı.  Ahmet Dumlu’yu Ünal Tuygun anlatarak ‘‘TBMM Üstün Hizmet Ödüllü sahibi gazeteci- yazar Ahmet Dumlu’nun  yayınlanmış 18 kitabı bulunduğunu yaşadığı dönemde biz ona hep  ’Erzincan’ın canlı tarihi’ olarak tanımlıyorduk. Ama artık o Erzincan’ın cansız tarihidir’’dedi.

Romancı ve Hikayeci Hamdi Ülker ‘i yakın arkadaşı Tarihçi Yazar Tahir Erdoğan Şahin anlatarak Hamdi nin ’Gözlerinin içi hep gülerdi, neşeli, hiç sinirlenmez, usul usul konuşur, sesini hiç yükseltmezdi”diye tarif etti.

‘’ÖZSOY ERZİNCAN SEVGİSİYLE DE ÖNE ÇIKAN BİR KİŞİLİKTİ’’

Erzincan’da uzun yıllar gazetecilik yapan ve iki yıl önce hayatını kaybeden Özsöz Gazetesi Kurucusu Kazım Erdem Özsoy’u ise yakın arkadaşı Fevzi Sarı Çiçek anlattı. 

Sarıçiçek, Özsoy, Erzincan sevgisiyle de öne çıkan bir kişilikti, Neredeyse otuz yıllık Erzincan hikâyemin 28 yılında hep vardı. Paylaşmayı, kavgayı, azmetmeyi; bir memlekete nasıl sevdalanıldığını onda gördüm. Söz konusu Erzincan olunca gözünü budaktan sakınmazdı. Açlığı, yokluğu iliklerine kadar hissetmiş, çocuk yaşta yaşlı bir adamın peşinde bir teneke buğday için Bağıştaş’a gönderildiğnde peşlerine takılan kurttan nasıl kurtulduğunu defalarca dinlemiştim kendisinden. Kemaliye’de Yeşil Eğin Matbaasında Yeşil Eğin, Arapgir Postası, Divriği’nin Sesi, Demokrat İliç gazeteleri ilk defa onun elinden gün yüzüne çıkmış; 54. Yılında Arapgir Postası’nı ve Nevzat Sezer’i yâde derken, Kâmuran Sezerle tanıştığında oldukça duygulanmıştı. En büyük hayali Erzincan Üniversitesi için gazetede haber yapar, köşe yazıları yazar, bu gazeteleri dönemin Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz’a gönderirdi. Rektör dayanamayıp sonunda kendisini aramış, “Benden ne istiyorsunuz?” diye sormuştu. “Üniversitemizi!” diyerek, destek istemişti. Erzincan onun zayıf noktasıydı. Vefatından bir kaç gün önceydi. Yanına uğradım. Halsiz olmasına rağmen çok sevindi. İlk sözü, “Bunlar Şeker Fabrikasını satacaklar… Akıbet Sümerbank Fabrikası gibi mi olacak?” diyerek kaygılarını dile getirdi. Onu teselli ederek, bu sefer öyle olmayacak inşallah demiştim. Bir gün sonra oğlu Mustafa Özsoy onu Trabzon’a götürmüş, ertesi gün Trabzon’dan Kâzım Erdem Özsoy’un vefat haberi gelmişti. Ve ben 28 yıllık arkadaşımı, dostumu kaybetmiştim. Cenazesindeki kalabalık ve bu soğuk Erzincan akşamında bizimle olan dostlar bana onun bir sözünü hatırlattı. Bir gün çok kızmış, üzüntü ve sitemle, “Elli beş yıldır Erzincan’dayım hâlâ Erzincanlı olamadım!” demişti. Öyle değilmiş Kâzım Amca: Bu akşam gördük ki Erzincan seni çoktan bağrına basmış. Mekânın cennet olsun. Bu vesile ile Ahmet Dumlu, Şefik Aras, Rıfkı Kaymaz, Metin Tombul ve Hamdi Ülker ‘i de rahmetle anmamıza vesile olan Kent Konseyi’ne teşekkür  ediyorum dedi.

 ERZİNCAN AĞZIYLA YAZDIĞI ŞİİRLER ERZİNCAN KÜLTÜRÜNE ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYACAK

Erzincanlı Gazeteci- Yazar Emekli öğretmen Metin Tombul’u ise Gürsel Arslan anlatarak onun için Erzincan sevdalısı olduğunu ifade ederek Erzincan kültür ve sanatına önemli katkıları olduğunu dile getirdi. Tombul’un çok yönlülüğüne dikkat çeken Arslan, Erzincan ağzıyla yazdığı şiirlerin ve kitaplarının ileriki nesillere ulaşacağını, böylece Erzincan kültürüne önemli katkı sağlayacağını söyledi.

ERZİNCAN ONUN İÇİN CAN’DI

Rıfkı Kaymaz’ı ise Erzincan eski Belediye Başkanlarından Mehmet Buyruk anlatarak, Kaymaz için şunları söyledi. Rıfkı Kaymaz Can Erzincanlıydı Erzincan da onun için can’dı. Kendisine ait saniyesi, dakikası yoktu. Başta ailesi, öğrencileri, dostları olmak üzere kendisini onlara vakfetmişti. Zamanı onlara aitti. Her anında aklında bir projesi vardı.  Hayırlı işlere tüm gücüyle koşar, işin tamama ermesine çalışır, sonuçtan nemalanmayı hiç düşünmezdi. Bugün etrafımızdaki insanların halleri, benim onu daha çok özlememe sebep oluyor. Rahmetle, hürmetle anıyorum dedi.

ERZİNCAN’IN DİLİNDEN ANLAYAN BİR AĞABEYİMİZDİ

Gazeteci- Yazar Şefik Aras’ı ise Cengiz Bahşi anlatarak, İlimizde gazeteciliğin duayeni olmak yanında, köşe yazıları ve üstün fikirleriyle Erzincan için, Erzincanlılar için değerli fikirler üretmiş önemli bir kanaat önderi idi.   Köşe yazılarında İlimiz yöneticilerine yıllarca rehberlik etmiş Erzincan’ın gelişimi yönünde hep liderlik yapmıştır. Zira kendisi Erzincan’ın dertleri ile dertlenmiş Erzincan’ın dilinden anlayan bir ağabeyimizdi. İnandığı doğruları ne pahasına olursa olsun söylemekten çekinmeyen, özü sözü bir, olduğu gibi görünen göründüğü gibi olan, memleketimizin hafızası, onur ve kıymet adamı olan mert adam Şefik Aras, Hayatının hiçbir döneminde popülizme, hamasete pirim vermedi. Olduğu gibi görünen göründüğü gibi olan, Şefik Aras ağabeyimizi rahmetle yad ediyorum. Allah rahmet eylesin dedi.  Yapılan programın son bölümünde ise Şehre iz bırakanların yakınlarına plaket takdimi ile program sona erdi.