Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türk bilim insanları cerrahide 3D teknolojisine imza attı

Türk bilim insanlarınca, gerçek organların radyolojik görselleri kullanılarak, 3D teknolojisiyle geliştirilen hasarlı organ modelleri üzerinde ameliyat öncesi uygulama yapılmasına imkan sağlandı.

Türk bilim insanlarınca, gerçek

ANKARA(AA) – Türk bilim insanlarınca, gerçek organların radyolojik görselleri kullanılarak, 3D organ modelleri geliştirildi. Türk hekimler tarafından bu organlar üzerinde yurt dışından ve yurt içinden gelen hekimlere ilk kez ameliyat tekniklerinin uygulandığı eğitim verildi.

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Huri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ERASMUS Plus Yükseköğretim Programı kapsamında, “Yenilik ve İyi Uygulama Değişimi” için stratejik ortaklık alanında “Cerrahi Uygulamalarda 3D Yazıcı ile Üretilen Organlarla ve Diğer Sanal Gerçeklik Yöntemlerinin Kullanıldığı Eğitim Projesi (MedTRain3D Mod Sim)”nin hayata geçirildiğini belirtti.

Eğitim ilk kez Türkiye’de gerçekleştirildi

Koordinatörlüğünü HÜ Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Huri’nin üstlendiği proje kapsamında ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilen eğitime, Çekya, İtalya, Güney Kore ve Yunanistan’dan hekimler katıldı.

Ürololoji, kadın-doğum uzmanları, genel cerrahi, anatomi uzmanları, bilgisayar, biyomedikal mühendislerden oluşan bir ekipte, Türkiye’yi 30 bilim insanının temsil ettiğini ifade eden Huri, proje kapsamında gerçek insan organlarının 3 boyutlu modellenerek 3 boyutlu yazıcıyla elde edildiğini söyledi.

Ameliyat öncesi “hastalıklı bir model organ” üzerinde çalışma imkanı

Bu modellerin, gerçekle birebir aynı şekilde hastalıklı organ olarak hazırlandığını anlatan Huri, “Gerçek organ radyolojik görseller kullanılarak 3D modelleme, 3D yazıcı ve sanal gerçeklik simülasyonuyla yerli ve milli simülatörler geliştirildi. Geliştirilen 3D modelleri, hastaların ilgili organlarındaki yapıyla birebir aynı üretildi.” dedi.

Bu çalışma kapsamında ameliyat öncesinde “hastalıklı bir model organ” üzerinde çalışma imkanı elde edildiğini aktaran Huri, bunun gerçek uygulama öncesinde tecrübe kazanılmasına olanak sağladığını vurguladı.

Huri, şunları kaydetti:

“Gerçek organların radyolojik görselleri kullanılarak, bizim geliştirdiğimiz sistemlerle 3D olarak hastalıklı organ modelleri hazırlanıyor. Daha sonra gerçeğiyle birebir aynı olan bu modelleri kullanarak, eğitimlere katılan tıp doktoru ve öğrencilerine bu organ modelleri üzerinden cerrahi tedavi uygulamalarını istiyoruz.”

Üretilen model üzerine damarlar, dokular, tümör, taş, kanlanma gibi ne varsa onların da yerleştirildiğini ifade eden Huri, bu modellerin Hacettepe Üniversitesi’nin öncülüğünde, ODTÜ Teknokent’te görev yapan bilim insanlarınca geliştirildiğini söyledi.

“Yaklaşık 200 tıp doktoruna ve öğrencisine eğitim verildi”

Proje kapsamında ilki Türkiye’de gerçekleştirilen eğitimlere, 4 ülkeden yaklaşık 200 tıp doktoru ve öğrencisinin katıldığını aktaran Huri, “3D teknolojisiyle geliştirilen hastalıklı organlar üzerinde çalışma imkanı bulan bilim insanları, 11 ayrı cerrahi bölümde 40’a yakın birbirinden farklı cerrahi ve anatomik uygulamalar gerçekleştirdi.” diye konuştu.

“Kadavra eğitimine de kolaylık sağlayacak

Huri, geliştirilen 3D modellerin gerçekle hem dokusal hem yapısal anlamda birebir aynı olduğu için kadavra eğitiminde de büyük kolaylık sağladığının altını çizerek, şöyle devam etti:

“Anatomi olmadan cerrahi öğrenilemez. Bu nedenle mutlaka öğrencilerin organlar üzerinde çalışma yapması gerekir. Bu nedenle, tomografi ve MR görüntüleri kullanılarak 3D boyutlu yazıcılarla, benzer yumuşaklıkta fonksiyonların katıldığı modellerle öğrencilerin çalışabilmesi mümkün hale geldi. Amacımız, tıp eğitiminde kalitenin artması, cerrahi eğitimlerin hasta öncesi uygulamadan önce verilmesi, hasta komplikasyonlarının azalması, bu şekilde öğrenme eğrisinin kısalması ve maliyetlerin azalmasıdır.”