Gaziantep’te 2016 yılında DEAŞ terör örgütü tarafından bir kına gecesine düzenlenen canlı bomba saldırısında 56 kişinin ölmesi, daha sonra düzenlenen operasyonda yine canlı bomba eylemi ile 3 özel harekat polisinin şehit olmasının ardından açılan ve güvenlik gerekçesiyle Kayseri’de görülen davada savcı, tutuklu yargılanan 10 sanığa 1’er kez ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’, 59’ar kez de ‘kasten adam öldürme’ suçlarından toplam 60’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
56 kişi ölmüş, 86 kişi yaralanmış, 3 polis şehit olmuştu
20 Ağustos 2016’da Gaziantep ili Beybahçe Mahallesi’nde Besna ve Nurettin Akdoğan çiftinin kına gecesine, DEAŞ terör örgütü tarafından canlı bomba intihar saldırısı yapıldı. DEAŞ’lı tarafından üzerindeki intihar yeleğini infilak ettirmesi ile yaşanan patlamada, 41’i çocuk 56 kişi ölürken, 43’ü çocuk 86 kişi de yaralandı. Polis yaptığı titiz inceleme ve soruşturmada DEAŞ’ın, cemevinde Alevi kökenli kişilere yönelik saldırı hazırlığında olduğu iddiasına ulaştı. Güneykent Mahallesi’nde hücre evinin adresini bulan polis, 10 Ekim’de bir kişinin elinde taşıdığı çantayla girdiği binadan eli boş çıktığını görünce harekete geçti. Eve düzenlenen baskında Ebu Yusuf kod adlı Suriyeli terörist Muhammet Şerif üzerindeki intihar yeleğini patlattı, patlamada 3 özel harekat polisi şehit oldu, 9 polis ve 1’i çocuk 4 Suriyeli yaralandı. Soruşturmayı derinleştiren polis ekipleri, aynı gün içerisinde hem kına gecesi saldırısını hem de 3 polisin şehit olmasıyla engellenen yeni saldırının talimatını veren DEAŞ terör örgütünün Gaziantep sorumlusu olduğu iddia edilen ve ’turuncu bülten’ ile aranan Mehmet Kadir C.’nin kaldığı evin adresini buldu. Burak Mahallesi’ne giderek çevrede operasyon için hazırlık yaparken, Mehmet Kadir C.’nin silahlı şekilde kaçtığının görülmesi üzerine bölgede görevli zırhlı araçtan açılan ateşle Mehmet Kadir C. vuruldu. Yaralanan terörist bu sırada evdeki patlayıcıları infilak ettirerek öldü. Patlamanın ardından girilen evde teröristin eşi Fadile ile 2 çocuğunu sağ olarak bulan polis, evde mühimmat ele geçirdi. Gaziantep 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede tutuklu sanıklar hakkında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’, ’kasten öldürme’, ’kasten öldürmeye teşebbüs etmek’, ’tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme’ ve ’silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlarından dava açıldı. Yargıtay, güvenlik gerekçesiyle davanın Kayseri’de görülmesine karar verdi. İlk duruşma 19 Eylül 2017’de görüldü.
GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI
Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, sanıkların yoğunluğu ve güvenlik önlemleri nedeniyle 250 kişilik Şehit C. Savcısı Murat Uzun Konferans Salonu’nda görülen davada tutuklu sanıklar Mehmet Ş.E., Enes Ç., Suriyeli Abdurrahman A., Ali Ç., Mehmet Ç., Ahmet K., Hacı P., Hasan U., Mehmet K., Yunus S. ile avukatlar hazır bulunurken, suça sürüklenen çocuk H.N.Ç. ile celse arası tahliye olan Fadile C. duruşmaya katılmadı.
SAVCI MÜTALAASINI VERDİ
Dosyada suça sürüklenen çocuk olması nedeniyle kapalı görülen ve basın mensuplarının alınmadığı davanın altıncı celsesinde duruşma savcısı mütalaasını verdi.
Duruşma savcısı verdiği mütalaasında tutuklu yargılanan 10 sanığa 1’er kez ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’, 59’ar kez de ‘kasten adam öldürme’ suçlarından toplam 60’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Ayrıca tutuklu sanıklar için yaralanan mağdurlara yönelik ‘adam öldürmeye teşebbüs’ ve ’tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme’ gibi suçlardan da ceza isteyen savcı tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı ‘DEAŞ silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan da cezalandırma talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının savcı mütalaasına cevap vermek için süre istemesi üzerine duruşmayı 14 Mart 2019’a ertelerken, tutuklu sanıkların da tutukluluk halinin devamına karar verdi.
(İHA)