Bu ülkenin en temel gıdası ekmektir. Sofraya oturulduğunda varlıklı da yesin , gariban da yesin diye kutsal bilinir. Ama bugün ekmeğin fiyatı 15 liraya çıktı. Bu artık sadece bir zam değil halkın sırtına vurulmuş ağır bir yüktür.
Asgari ücretliye günlerdir, haftalardır zam yolda deniliyor. Ama o yol bitmiyor. Zam hep bir sonraki aya, bir sonraki toplantıya , bir sonraki açıklamaya erteleniyor. Oysa vatandaşın karnı ertelenmez, çocuğunun açlığı beklemez. Market raflarında fiyatlar her gün değişirken , maaşlar yerinde sayıyor.
Bir kilo et almak hayal, bir kasa sebze almak lüks olmuş. Şimdi de ekmek…Halkın en temel lokması… 15 liraya çıkıyorsa , artık burası sadece ekonomik kriz değil , sosyal bir çöküşün habercisidir. Çünkü insanın elinden lokmasını almak, geleceğe dair umudu da çalmaktır.
Bugün pazara çıkan bir emekli, markete uğrayan bir işçi, faturaları eline alan bir memur, aynı soruyu soruyor. “Biz bu maaşla nasıl yaşayacağız?” Cevap yok. Yetkililer suskun , ama fiyat etiketleri yüksek sesle konuşuyor.
Bu ülkede ekmek fiyatı ile asgari ücret arasındaki uçurum büyüyorsa o ülkede halkın sabrıda tükeniyor demektir. Ve şunu unutmamak gerekir : Aç insanın susturulası zordur.
Ekmek 15 lira olmuşsa , vatandaşın lokması küçülmüşse , birilerinin artık çıkıp açıkça söylemesi gerekir : Bu böyle gitmez ! HEYHAT.

Tuba Gülnahar